Uzayda mikro yerçekimi, radyasyon ve izolasyon gibi faktörler, insan vücudunda kemik erimesi, kas kaybı, görme bozuklukları ve bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi ciddi değişimlere yol açar. NASA'nın 2025 verilerine göre, astronotlar ayda %1-1.5 kemik yoğunluğu ve %20 kas kütlesi kaybediyor. Bu etkileri hafifletmek için günde 2 saat egzersiz ve özel beslenme programları uygulanıyor.
1. Kemik ve Kas Sisteminde Yıkım
Mikro Yerçekiminin Etkisi
Dünya'daki yerçekimi, kas ve kemiklerin sürekli dirençle çalışmasını sağlar. Ancak uzayda bu kuvvet ortadan kalkınca, kemiklerdeki kalsiyum emilimi azalır ve idrarla atılım artar. Bu durum, osteoporoz benzeri bir kemik erimesine yol açar.
Veri: Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (ISS) 6 ay kalan astronotlar, Dünya'ya döndüklerinde kemik yoğunluğunun %10'unu kaybediyor.
Çözüm: Astronotlar, ARED (Advanced Resistive Exercise Device) adlı dirençli egzersiz cihazlarıyla haftada 6 gün antrenman yaparak kas ve kemik kaybını yavaşlatıyor.
2. Kardiyovasküler Sistemde Bozulma
Yerçekimi eksikliği, kalbin kanı vücuda pompalamak için daha az çalışmasına neden olur. Zamanla kalp kası zayıflar ve kan hacmi %22'ye kadar azalır. Bu, Dünya'ya dönüşte baş dönmesi ve bayılma riskini artırır.
İlginç Örnek: Astronot Scott Kelly, uzayda 340 gün geçirdikten sonra kalp kasında %27 küçülme olduğunu belirtmişti.
3. Sıvı Dağılımı ve Görme Bozuklukları
Mikro yerçekiminde vücut sıvıları baş ve göğüs bölgesine toplanır. Bu durum, yüz şişkinliği, burun tıkanıklığı ve göz sinirlerinde baskıya neden olur. NASA raporlarına göre, uzun süreli görevlerdeki astronotların %60'ı görme kaybı yaşıyor.
SANS Sendromu: Uzayla İlişkili Nöro-Oküler Sendrom (SANS), retina ve optik sinirde kalıcı hasar riski taşıyor.
4. Radyasyonun DNA Üzerindeki Etkileri
Dünya'nın manyetik kalkanı dışında, astronotlar galaktik kozmik ışınlara ve güneş patlamalarına maruz kalır. Bu radyasyon, DNA kırılmalarına ve kanser riskinde artışa yol açar.
Riskler: Mars görevinde 3 yıl kalan bir astronotun kanser riski %30 artıyor.
Korunma: Kurşun ve su bazlı kalkanlar ile manyetik alan teknolojileri geliştiriliyor, ancak henüz kesin çözüm yok.
5. Psikolojik ve Bağışıklık Sistemine Etkileri
İzolasyon ve Stres
Dar alanlarda aylarca kapalı kalmak, anksiyete, depresyon ve uyku bozukluklarını tetikler. Antarktika'da yapılan analog çalışmalarda, katılımcıların %85'inde depresif belirtiler gözlenmiştir.
Bağışıklık Çöküşü
Uzayda T hücreleri zayıflar, virüsler (örneğin uçuk) yeniden aktive olur. NASA'nın İkizler Çalışması'nda Scott Kelly'nin bağışıklık sistemi, Dünya'daki ikizine kıyasla %50 daha yavaş tepki verdi.
Şaşırtıcı Gerçekler
Japon astronot Norishige Kanai, 3 haftada 2 cm uzadı ancak Dünya'ya dönünce boyu normale döndü.
Uzayda kalp, daha küresel bir şekil alarak pompalama verimini kaybediyor.
Kaynak:Teknomers,BBC Türkçe,Vikipedi,TÜBİTAK Bilim Genç,NASA İnsan Araştırma Programı
1. Kemik ve Kas Sisteminde Yıkım
Mikro Yerçekiminin Etkisi
Dünya'daki yerçekimi, kas ve kemiklerin sürekli dirençle çalışmasını sağlar. Ancak uzayda bu kuvvet ortadan kalkınca, kemiklerdeki kalsiyum emilimi azalır ve idrarla atılım artar. Bu durum, osteoporoz benzeri bir kemik erimesine yol açar.
Veri: Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (ISS) 6 ay kalan astronotlar, Dünya'ya döndüklerinde kemik yoğunluğunun %10'unu kaybediyor.
Çözüm: Astronotlar, ARED (Advanced Resistive Exercise Device) adlı dirençli egzersiz cihazlarıyla haftada 6 gün antrenman yaparak kas ve kemik kaybını yavaşlatıyor.
2. Kardiyovasküler Sistemde Bozulma
Yerçekimi eksikliği, kalbin kanı vücuda pompalamak için daha az çalışmasına neden olur. Zamanla kalp kası zayıflar ve kan hacmi %22'ye kadar azalır. Bu, Dünya'ya dönüşte baş dönmesi ve bayılma riskini artırır.
İlginç Örnek: Astronot Scott Kelly, uzayda 340 gün geçirdikten sonra kalp kasında %27 küçülme olduğunu belirtmişti.
3. Sıvı Dağılımı ve Görme Bozuklukları
Mikro yerçekiminde vücut sıvıları baş ve göğüs bölgesine toplanır. Bu durum, yüz şişkinliği, burun tıkanıklığı ve göz sinirlerinde baskıya neden olur. NASA raporlarına göre, uzun süreli görevlerdeki astronotların %60'ı görme kaybı yaşıyor.
SANS Sendromu: Uzayla İlişkili Nöro-Oküler Sendrom (SANS), retina ve optik sinirde kalıcı hasar riski taşıyor.
4. Radyasyonun DNA Üzerindeki Etkileri
Dünya'nın manyetik kalkanı dışında, astronotlar galaktik kozmik ışınlara ve güneş patlamalarına maruz kalır. Bu radyasyon, DNA kırılmalarına ve kanser riskinde artışa yol açar.
Riskler: Mars görevinde 3 yıl kalan bir astronotun kanser riski %30 artıyor.
Korunma: Kurşun ve su bazlı kalkanlar ile manyetik alan teknolojileri geliştiriliyor, ancak henüz kesin çözüm yok.
5. Psikolojik ve Bağışıklık Sistemine Etkileri
İzolasyon ve Stres
Dar alanlarda aylarca kapalı kalmak, anksiyete, depresyon ve uyku bozukluklarını tetikler. Antarktika'da yapılan analog çalışmalarda, katılımcıların %85'inde depresif belirtiler gözlenmiştir.
Bağışıklık Çöküşü
Uzayda T hücreleri zayıflar, virüsler (örneğin uçuk) yeniden aktive olur. NASA'nın İkizler Çalışması'nda Scott Kelly'nin bağışıklık sistemi, Dünya'daki ikizine kıyasla %50 daha yavaş tepki verdi.
Şaşırtıcı Gerçekler
Japon astronot Norishige Kanai, 3 haftada 2 cm uzadı ancak Dünya'ya dönünce boyu normale döndü.
Uzayda kalp, daha küresel bir şekil alarak pompalama verimini kaybediyor.
Kaynak:Teknomers,BBC Türkçe,Vikipedi,TÜBİTAK Bilim Genç,NASA İnsan Araştırma Programı